Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları

Geleneksel ve Alternatif tıp fiziksel ve ruhsal hastalıkların tedavisi amacıyla, kültürler vasıtasıyla nesilden nesile aktarılan,bu nedenlede her kültür ve toplumda farklılık gösterebilen,daha çok deneyimlere dayalı ve modern tıbbı destekleyici nitelikteki uygulamalardır.

Modern tıp öncesi ,geleneksel tıp uygularmaları tarihsel süreçte daha çok şifacılar,şamanlar,yerel iyileştiriciler tarafından sıklıkla uygulanmış olup ,bugün hala bazı ülkelerde %60-70 oranlarında uygulama alanı bulmaktadır.

Geleneksel tıp terimi kanıta ve bilimsel metotlarla yapılan araştırma ve ölçüm yöntemlerinin kullanıldığı modern tıp döneminden önce, farklı toplumlarda usta-çırak ilişkisi gibi ampirik bilgiye dayalı olarak geliştirilmiş tıbbi sistemlere işaret etmekte kullanılır.1

“Geleneksel  ve tamamlayıcı tıp”  fiziksel ve ruhsal hastalıklardan korunma, bunlara tanı koyma, iyileştirme veya tedavi etmenin yanında sağlığın iyi sürdürülmesinde de kullanılan, farklı kültürlere özgü teori, inanç ve tecrübelere dayalı, izahı yapılabilen veya yapılamayan  bilgi, beceri ve uygulamaların bütünüdür. Batı tıbbını destekleyici ve tamamlayıcı yöntemlerdir2

Ülkemizde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları

Ülkemizde geleneksel  ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ile ilgili ilk adım 1991 yılında çıkarılmış olan “Akupunktur Tedavi Yönetmeliği” ile olmuştur.Bu alanı düzenleyen daha geniş kapsamlı düzenleme ise 2014 yılında çıkarılan “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği” ile olmuştur.

Yönetmelik hükümlerince ülkemizde uygulanan geleneksel  ve tamamlayıcı tıp uygulamaları şunlardır.

  1. Akupunktur
  2. Apiterapi
  3. Fitoterapi
  4. Hipnoz
  5. Sülük
  6. Homeopati
  7. Kayropraktik
  8. Kupa Uygulaması
  9. Larva Uygulaması
  10. Mezoterapi
  11. Proloterapi
  12. Osteopati
  13. Ozon Uygulaması
  14. Refleksoloji
  15. Müzikterapi

Kimler Tarafından Hangi Merkezlerde Yapılabilir ?

Yönetmelik hükmünce sertifikalı hekimler dışında (hekim olsa dahi) geleneksel  ve tamamlayıcı tıp uygulamaları yapılması mümkün değildir.

Ülkemizde yetkisiz kuruluşlar yada kişilerce düzenlenmiş olan eğitim proğramı,kurs,sertifika proğramı vb adlar altında da geleneksel  ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ile ilgili eğitimler düzenlenmekte ve katılımcılara sertifika adı altında belgeler verilmektedir.Sağlık Bakanlığı onayı dışında açılmış olan bu tip kurs vb. kuruluşların düzenlemiş oldukları eğitim ve sertifikaların hiçbir geçerliliği olmayıp,bu şekilde hizmet veren kişi yada kuruluşlar hakkında yetkisiz sağlık hizmeti sunumundan dolayı adli ve idari müeyyideler uygulanmaktadır.

Uygulamalar, Bakanlıkça yetkilendirilmiş ve Yönetmelikte belirlenen uygulamaları yapmak üzere, kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere ait sağlık kuruluşları bünyesinde ve ilgili alanda “uygulama sertifikası” bulunan tabip ve sadece diş hekimliği alanında olmak üzere diş tabibi tarafından yapılabilir. Uygulama alanında temel eğitimi bulunan sağlık meslek mensupları merkez ve ünitelerde sertifikalı tabiplere uygulamada yardımcı olabilirler.

Diş hekimliği uygulama ve araştırma merkezlerinde, diş hastanelerinde ve ağız ve diş sağlığı merkezleri ile diş polikliniklerinde sadece diş hekimliği alanında uygulama yapılabilir.

Merkez Açılış İşlemleri

Uygulama merkezi veya ünite açmak isteyen kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere ait sağlık kuruluşları Yönetmelik Ek-1’de yer alan belgelerle birlikte Müdürlüğüne başvurur. Uygulama merkezi ve/veya ünite açma başvuruları, standartlara uygunluk ve başvuru yapılan ilde ihtiyaç bulunup bulunmadığı bakımından Bilim Komisyonunca değerlendirilir. Bilim Komisyonunca uygun görülen başvuruların Bakanlıkça da uygun görülmesi halinde uygulama merkezi ve/veya ünite açma izni verilir. Ünite ve uygulama merkezi ile buralarda yapılacak uygulamalar, sağlık kuruluşunun ruhsatına veya faaliyet izin belgesine işlenir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir