Malpraktis basit anlamda hekimin bilgi eksikliği yada yapılması gerekeni yapmaması,yanlış teşhis yada tedavi gibi nedenlerle hastanın zarara uğraması olrak tanımlanabilir.
Türk Tabipler Birliği Meslek Hekimlik Meslek Etiği Kuralları 11. maddesinde malpraktis “Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi hekimliğin kötü uygulaması anlamına gelir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Tıbbi hata, tıbbi bir işlem uygulanan hastada, hekimin veya sağlık meslek mensuplarının tıbbi kurallara uygun olmayan davranışları veya yanlış uygulamarı sonucu ortaya çıkan çoğunlukla hastada zarara yol açan durumdur.
Bu noktada gözardı edilmemesi gereken öenmli bir husus ise tıbbi hata ile komplikasyon kavramlarının birbirinden tamamen farklı olgular olduğudur.
Tıbbi hata ,yukarıdada izah edildiği üzere hekim yada sağlık meslek mensubunun hatası ,bilgisi eksikliği gibi kast yada en zaından taksirle hastaya vermiş olduğu zarar olarak tanımlanmaktadır.Komplikasyonda ise bir hastalığın, problemin ya da tedavinin olabileceği bilinen fakat olması istenmeyen etkileri için kullanılır.Kabul edilebilir risk olarakta tanımlanabilir.Bir tedavi veya ameliyat sonrası hastaya zarar veren herhangi bir kusur olmadan ortaya çıkan oluşma ihtimali önceden tahmin edilebilse bile sonuçları önlenemeyen istenmeyen zarar veren sonuçlardır.
Bu çerçevede komplikasyon sonucu hekimin herhangi bir sorumluluğu bulunmazken ,tıbbi hata nedeniyle cezai ve hukuki sorumlulukları bulunmaktadır.
Malpraktis Davaları
Hekimler yada sağlık meslek mensuplarının, ihmal veya kusurları sonucunda hastaya zarar verdikleri durumlar ortaya çıkaması durumunda,gerek cezai yönden gerekse maddi,manevi tazminat yönünden çeşitli davalar ile karşılaşmaktadırlar.
Ceza Davaları
Tıbbi hata nedeniyle zarar gören hasta yada hastanın yakınları tarafından ilgili sağlık meslek mensubu hakkında ceza davası açılabilmektedir.Ceza davası açılabilmek için ortada Türk Ceza Kanununda suç olarak düzenlenen, hukuka aykırı bir durum bulunmalıdır.TCK’ya göre taksirle ölüme sebebiyet verilmişse, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezasına; taksirle yaralama fiilini işlendiği kanaatine varılır ise, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmedilmesi mümkündür.
Tıbbi hata nedeniyle hekim/sağlık meslek mensupları hakkında doğrudan soruşturma açılamakatadır.15.06.2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Meslek Mensuplarının Tıbbî İşlem ve Uygulamaları Nedeniyle Soruşturulmasına ve İdarece Ödenen Tazminatın Rücu Edilmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerince ,Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesinde yer alan soruşturma usulüne tabi olanlar dışındaki sağlık meslek mensuplarının tıbbî işlem ve uygulamaları nedeniyle Kurul tarafından bizzat yapılan veya kamuda görevli sağlık meslek mensupları hakkında 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen görevlilere ya da özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversitelerinde görev yapan sağlık meslek mensupları hakkında müdürlüklerde görevli başkan veya yardımcıları tarafından ön inceleme yapılmaktadır.
Bunun sonucunda Sağlık Bakanlığınca kurulmuş olan Mesleki Sorumlukuk Kurulu tarafından ,ön inceleme raporu ve diğer husular değerlendirilmekte ve eğer kurul tarafından soruşturma izni verilmiş ise ilgili sağlık meslek mensubu hakkında ceza soruşturması açılabilmektedir.
Tazminat Davaları
Tıbbi hata nedeniyle hasta yada yakınları tarafından açılacak bir diğer dava türü ise maddi/manevi tazminat davalarıdır.
Tazminat talepleri ile ilgili davalar, kamuda görev yapan sağlık meslek mensupları adına dorudan açılamamakta ,bunun yerine idari yargıda idare adına dava açılalabilmektedir.Ancak dava sonucu idarenin tazminat ödemesine hükmedilmesi durumunda ,ilgili tutar hekime/sağlık meslek mensubuna rücu edilebilmektedir.
Rücu işlemleri hakkında Sağlık Meslek Mensuplarının Tıbbî İşlem ve Uygulamaları Nedeniyle Soruşturulmasına ve İdarece Ödenen Tazminatın Rücu Edilmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerince ; Tıbbî işlem ve uygulama nedeniyle tazminat ödenmesi talebiyle aleyhine dava açılan idare, davayı sağlık meslek mensubuna; mesleki malî sorumluluk sigortası bulunan sağlık meslek mensubu da sigortacıya ihbar eder.İdarece mahkeme kararına göre ödenen meblağın sağlık meslek mensubundan rücuan tazmin edilip edilmeyeceği hususunda inceleme yapılır.İnceleme neticesinde tanzim edilen rapor, sağlık meslek mensubunun mesleki malî sorumluluk sigortası varsa, poliçe ve ekleri ile hadisenin sigortacıya ihbar edildiğine dair belge ve kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile birlikte rücu değerlendirmesine esas olmak üzere, incelemenin tamamlandığı tarihten itibaren yedi gün içinde idare tarafından Kurula intikal ettirilir.
İlgilinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanıp kullanmadığı hususundaki kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile mahkûmiyetine karar verilen sağlık meslek mensubunun tazminata konu olaydaki kusur oranı gözetilerek ceza mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren Kurul tarafından bir yıl içinde karar verilir.
Özel hastanelerde veya kendi muayenehanelerinde çalışan doktorlar aleyhine doğrudan dava açılabilmektedir. Özel hastanelerde çalışan doktorlar aleyhine tıbbi kötü uygulama nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davaları, adli yargının görev alanına girmekte ve tüketici mahkemelerinde görülmektedir.